25 Ekim 2015 Pazar

Haydarpaşa Gar'ında Kahveye Yolculuk Başladı!

22 Ekimde başlayan İstanbul Kahve Festivaline katılımı mı bugün gerçekleştirdim. Değişik tatları denemek adına kahve yolculuğuna çıktık :) Hafta sonu olması sebebiyle daha kalabalık bekliyordum. Fakat beklediğim kadar bir kalabalık yoktu.


Çeşitli bölgelerden gelen kahveleri tadarak keyifli ve bir o kadar da yorucu bir festival geçirdik. Tabi onca kahve içerken bu yorgunluğu anlamak mümkün değil! Acısı eve ayak basınca çıkıyor. O kadar içilen kafeinden sonra bu gece uyumakta pek mümkün değil :)


Her ne kadar 'Siz kafayı yemişsiniz! Bu havada sırf kahve için o kadar yol gidilir mi?' tepkileriyle karşılaşmış ve o kadar sek kahveden sonra hafif bir çarpıntı geçirmiş, ellerde ve bacaklarda hafif hafif titremeler yaşanmış olmasına rağmen gittiğimden pişmanlık duymadığım bir festival. Sadece kahveye merakı olanların değil, herkesin gidip görmesi lazım. İçimi belki 10-15 dakika süren kahvenin; henüz meyvesinin daha ağaçta olduğu andan, fincanımıza konulana kadarki süreci (1 yıldan uzun bir süre) öğrenebileceğimiz güzel bir organizasyondu. Bu süreçten daha sonraki yazılarımda bahsedeceğim. Bir fincan kahvede çok insanın hakkı olduğunu da söylemeden edemicem. Kahvenin ayıklanmasından, hasat edilmesinden, kavrulmasına kadar çok kişinin emeği geçiyor. İçtiğimiz bir fincan kahvenin 40 yıl hatırında bu emeğide hiçe saymamak gerek.


Festivalin gerçekleştiği gar alanında; çeşitli seminerler, kahve zincirleri, konser alanı, çay sektöründen markalar, hatıra veya hediye alınabilecek türden butik markaların bulunduğu standlar, kahve makinesi markaları, çeşitli sergiler yer almakta.




Sergilerin başını Billur Saatçi'nin 'bir silgi,bir kalem' projesine katkı sağlaması için 'Günün Kahvesi' adlı ilk sergisi olarak satışa sunduğu fotoğraflar çekti sanırım. 'Bir silgi, bir kalem' projesinin açıklamasını Billur Saatçi'nin kalemiyle buradan okuyabilirsiniz. Diğer dikkat çekenlerin arasında CupArt sergisi! Beyaz Karton bardaklara yapılan çizimler tam anlamayla bir sanat eseriydi.


 

Birde ilgi çekici olan kahve çekirdeğiyle kaplanmış araba :) Bununla kim bu kadar uğraştı bilmiyorum ama sabrından dolayı kendisini tebrik ediyorum :) 


Haydarpaşa garında gerçekleşen festival aynı zamanda tarihi dokuyu da içimize işledi. Bir rivayete göre binanın bulunduğu sahaya 3.Selimin paşalarından Haydar Paşa'nın adı verilmiştir.

İstanbul-Bağdat demir yolu hattının başlangıç istasyonu olarak inşa edildi. 1. Dünya Savaşı sırasında gar deposunda bulunan cephanelerle  1917 de yapılan bir sabotajla çıkan yangın sonucu binanın büyük bir bölümü hasar görmüştür. Yeniden onarılan bina bugün ki şeklini almıştır. 1979 yıllarında Haydarpaşa açıklarında tankerin bir gemiyle çarpışması sonucu meydana gelen patlamadan ve sıcaktan dolayı bina hasara uğramıştır. 1983'ün sonunda dört dış cepheyle iki kulenin restorasyonu tamamlanmıştır.

28 Kasım 2010 tarihinde çatısında çıkan ağır yangından dolayı çatısı çökmüş ve 4. katı kullanılamaz hale gelmiştir. 1 Şubat 2012 de Hızlı Tren projesininin çalışmaları nedeniyle ülke çapındaki tren seferlerine ara verildi.

 

2. si düzenlenen festivalde emeği geçen herkese teşekkürler! Devamını bekliyoruz.. Festival içeriklerini konusuna göre yazarak ayrı ayrı paylaşıcam ;)


4 yorum:

  1. Çok iyi hazırlanmış bir blog

    YanıtlaSil
  2. Bloglarının devamının gelmesi lazım bence

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkürler hanüz yeni açtım sayılır üzerinde çalışıyorum :) yorumunuzu dikkate alarak daha sık paylaşım yapmaya çalışıcam :)

      Sil