22 Eylül 2015 Salı

Kahvenin Zararları

Biliyoruz ki kahvenin faydaları olduğu gibi fazla tüketildiğinde vücudumuza olumsuz etkileri de vardır. İki önceki yazımda kahvenin içinde bulunan kafeinin vücudumuza olumlu ve olumsuz etkilerinden bahsetmiştim. (O yazımıza buraya  tıklayarak ulaşabilirsiniz.) Şimdi kahveyi fazla tükettiğimizde vücudumuza ne gibi zararları olduğunu daha ayrıntılı bir şekilde inceleyelim:

Çeşitli araştırmalara göre;
  • Günde 5-6 fincan ve üstü kahve tüketen deneklerde kan  yüksek tansiyon rahatsızlığı görülme riski %45 artıyor.
  • Tüketilen miktarının yükselişine göre çeşitli kalp çarpıntıları görülür.
  • 5-6 fincan ve üstü tüketilen kahve, kalp ritmini olumsuz yönde etkiler. Bu yüzden kalp krizi riskini yükseltir. 
** Özellikle kalp hastalarının sınırlı miktarda kahve tüketmesi doktorların tavsiyesidir.
  • İçerdiği kafein sebebiyle mideyi daha fazla asit salgılaması için uyarır. Bundan dolayı uzmanlar ülser ve gastrit hastalarına günlük kahve tüketiminin 1 fincanı geçmemesi konusunda uyarır. Çünkü kafein bu hastalıklarının kötüleşmesini tetikliyor.
  • Kafein; vücudun demir ve diğer besinleri emmesini engeller. 
  • Kalsiyumun idrar ile vücuttan atılmasına neden olur. Buda kemik erimesi riskini arttırır.
  • Kadınların günde 3 fincandan fazla tüketilen kahve içerdiği kafein sebebiyle doğurganlık oranını azaltır. 
  • Aşırı kahve içme alışkanlığı olmayanlar kahve tüketimlerini birden arttırırlarsa ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşılabilir. Kahve tüketimini birden arttıran kişiler yapılan bir araştırmaya göre kafeinden kaynaklanan olumsuz etkilere karşı savunmasız hale gelir. Bu da felç riskini doğurur. 
Bu kadar :) Zararlarından çok faydalarının olduğunu söylemiştim ;) Sadece dikkat etmemiz gereken tüketimi fazla abartmamak. Düzenli içtiğimiz taktirde kahvenin şifa olduğunu unutmayalım. Bu bilgilerin üstüne 1 fincan sade bi kahve içilir ;)


21 Eylül 2015 Pazartesi

Festival biletleri satışa sunulduu!!

Vee merakla beklenen an geldi kahveseverler!! İstanbul coffee festival biletleri biletixde satışa sunuldu :) Size en yakın biletix gişelerine gidip biletlerinizi temin edebilirsiniz. 18 Eylül-19 Ekim tarihleri arasında biletlerinizi indirimli fiyatı ile satın alabilirsiniz. Standart biletler 22 Ekim'e kadar satıştadır.

3 farklı bilet seçimi vardır:

  • Seans bileti  (İndirimli: 25 TL - Standart 35 TL)
  • Tüm gün bileti (İndirimli: 40 TL - Standart 55 TL)
  • Kombine bileti (İndirimli:140 TL - Standart 190 TL)
** İndirimli biletler sınırlı sayıdadır.

Gönül ister ki kahve aşkına kombine bileti al ama abartmaya gerek yok sanki :) Biletler hakkında ayrıntılı bilgi ve bilet satın alımı için buraya tıklamanız yeterli olacaktır.

Festival programı; web sitelerinde güncellenmekte. Buraya tıklayarak programı takip edip ona göre biletlerinizi seçmeniz tavsiyemdir :)

Ben şimdiden çok heyecanlandım bakalım neler olacak ;)

15 Eylül 2015 Salı

Kafein

Kahvenin zararlarından bahsetmeden önce kahvenin içinde bulunan kafeinden bahsetmek istiyorum. Çünkü kahvenin vücudumuza olan olumsuz etkilerin sebeplerinin başını kafein çekiyor.

Kafein, metilksantin adı verilen bir bileşik türüne ait doğal bir maddedir. Kahvede, çayda, kakao ve fasulye, yaprak ve meyveler gibi bazı bitkilerde değişik miktarlarda bulunmaktadır. Yoğun bir acı tada sahiptir. Gazlı içeceklere tat vermesi açısından eklenebilmektedir.

Kafeinin günlük en fazla 250 mg alınması gerekmektedir. Daha fazlası alındığı takdirde etkisi başlamaktadır. 1 bardak çayda 50 mg, bir fincan kahvede ise 100 mg kafein bulunmaktadır.

Alınan kafeinin vücuttan atılması saatler sürer. Ancak yarısı yaklaşık 6 saat sonra vücuttan atılır. Bu durum da kafeinin etki süresini uzatır. Kafeinin etkisi vücudumuza (yaş, kilo, cinsiyet..) göre farklılık gösterse de yaklaşık olarak 8 saat sürer. Günlük alınması gereken miktarı geçmediği sürece hiç bir zararı olmadığı araştırmalarla kanıtlanmıştır. Peki o miktarı geçtiğimiz zaman ne gibi olumsuz etkilerle karşılaşabiliriz?

Buyrun inceleyelim..
  • Kafein, kalbi ve kanı etkiler. Kalp damarlarını daraltır.Kalp ritim bozukluğuna neden olur.
  • Sindirim sistemini yavaşlatır. Bu yüzden  yemeklerden hemen sonra tüketilmemesi uzmanlar tarafından tavsiye edilir. 
  • Aşırı dozda kafein sinir sistemi bozukluklarına sebep olur. Bir süre sonra ellerde titreme başlayabilir.
  • Yüksek dozda kafein, beyin kimyasını etkiler ve panik atak oluşumunu güçlendirir. 
  • Günde 300 mg kafein başına vücuttan 15 mg fazladan kalsiyum atılmaktadır.
  • Kafein ve şekerin bir arada kullanılması vücudumuzun insülin değerlerini yükseltebilir.
  • Depresyon ve uykusuzluğa sebep olabilir.
  • Aşırı dozda alınması migrenin tetiklenmesine sebep olur.
  • Mide asit salgısını arttırarak gastrite neden olur. 
Kafein aynı zamanda insana nikotin ve kokoin gibi bağımlılık yapar. Beyinde dopamin gibi belli bazı sinir iletkenlerini artırarak alışkanlık yarattığı kanıtlanmıştır. Bir miktar kafein alınmadığı zaman vücut alıştığından dolayı bir süre sonra tepkiler meydana gelir. Bu tepkiler; baş ağrısı, yorgunluk, huzursuzluk, depresyon belirtileri gösterir. Eğer; hamileyseniz, yüksek tansiyonunuz ve çarpıntınız varsa, midenizde yanma hissediyorsanız kafeini azaltmanız  gerekir.

Kafeinin vücudumuza olumlu etkileri de var tabi ki:
  • Kafein uyarıcı bir etki gösterir. 
  • Akciğere giden solunum yollarını rahatlatır ve astım krizlerini azaltıcı etkisi vardır.
  • Metabolizmayı hızlandırır. Kalori yakımını arttırmaktadır.
  • Kas koordinasyonunu ve gücünü arttırır.
  • Kafein, karaciğer hastalıklarına yakalanma riskini azaltmaktadır. 
  • Yapılan araştırmalara göre atletlere kilogram başına 10 mg kafein verilmiş ve performansın arttığı görülmüştür. 
  • Hafızayı güçlendirdiği de araştırmalarla kanıtlanmıştır.  
  • Kafeinin en güçlü özelliklerinden biri ağrı kesici ilaçların etkisini arttırmasıdır. Ancak sürekli kullanım ve bağımlılık durumunda bu etkisini yitirir.
Günlük dozu aşmamak koşuluyla rahatlıkla kahve içebilirsiniz :)

14 Eylül 2015 Pazartesi

Kahvenin Faydaları

Şimdilerde çok fazla kahve tüketen bir nesiliz. Fakat içtiğimiz kahvenin faydalarından haberdar mıyız? Yapılan araştırmalara göre kahvenin vücudumuza zararlarından çok faydasının olduğunu söyleyebiliriz. Evet insan sağlığına olumlu etkileri vardır. Tabi dozunda tüketildiği takdirde! O zaman bakalım içtiğimiz kahvenin vücudumuza olumlu etkileri nelermiş..

Gözlemsel araştırmalara göre;
  • Kahve içenlerin, şeker  hastalığına yakalanma riski %23-%67 arası daha düşük bir ihtimal. 400.000 kişinin katıldığı bir araştırmada içilen her bir fincan kahvenin şeker hastalığı riskini %7 azalttığı görülmüştür. 
  • Sık sık migren atağı geçirenlerde beyin damarlarında kasılma yaptığından dolayı düzenli kahve içmek migren atağını önler.
  • Kahve; baş ağrısı ilaçlarında bulunan bazı maddeleri içerir. İlaçlarla kıyaslandığında %40 oranında baş ağrısında daha etkili oluyor.
  • Günlük olarak kahve tüketen insanların alzheimer hastalığına yakalanma riski bazı araştırmalar sonucu %65 olarak tespit edilmiştir.
  • Kahvenin içinde bulanan kafein, metabolizmayı hızlandırır ve daha çok kalori yakılmasına sebep olur. Ve kafeinin iştah kesici özelliği vardır. Bunlardan dolayı kahvenin zayıflamaya etkisi olduğu bilinmektedir. 
  • Kahvenin içerisinde bulunan antioksidanlar kansere yol açan hücrelerin çoğalmasını engeller.
  • Yapılan araştırmaların incelenmesi sonucunda günde 2 fincan kahve içenlerin karaciğer kanseri riskinin %31 azaldığı tespit edilmiştir.
  • Zihnin daha dirençli ve uyanık olmasına yardımcı olur.  (Bu maddeyi hemen hemen hepimiz biliyoruzdur :) Hepimizin sınav dönemlerinde en büyük yardımcısı öyle değil mi? )
  • Stresi yok eder ve kan basıncını yükseltir.
  • Kahvenin içerdiği kafein, parkinson hastalığına yakalanma riskini azaltır. Araştırmalar; kahve tüketen insanların %60 oranında parkinson hastalığına daha az yakalandığını ortaya koymuştur.
  • ABD'de yapılan bilimsel araştırmalar günde 3 4 fincan kahve tüketiminin depresyonla mücadelede katkı sağlandığı görülmüştür.
  • Kahvenin safra taşlarına da etkisi bulunmaktadır. Günde 3 - 4 fincan kahve içenlerin içmeyenlere oranla %25 daha az safra taşından şikayet edildiği kanıtlandı. 

Kahvenin faydalarını araştırırken dikkatimi bir şey çekti. Hemen hemen her site günde 3-4 fincan kahve tüketiminde olumlu yönden bahsediyor. Kahve uzmanları; günlük tüketilen suyun beşte biri kadar kahve tüketimini önermektedir. Mesela günde 5 bardak su içiyorsak 1 fincan kahve tüketmeliyiz. Çünkü kahve vücutta sıvı kaybına neden olmaktadır. Sıvı kaybına uğramamak için arayı iyi korumak lazım.

Kafein'i araştırıp daha ayrıntılı bir şekilde post hazırlayacağım. Fakat şimdi şunu söylemem gerekir ki araştırmalara göre bir günde 250-280 mg kafeinden fazlası zararlı olduğu bilinmektedir. Bir fincan türk kahvesi  yaklaşık 100 mg kafein içermektedir. Bir bardak çayda ise yaklaşık 40-50 mg kafein bulunmaktadır. Kafein fazla alındığında ise en  önemlisi çarpıntı ve tansiyonda yükselmeler meydana gelebilir. Birde uyku problemi yaşanabilir. Bu yüzden ne kadar dozunda içersek eğer o kadar yukarıda saydığımız olumlu etkileriyle karşılaşabiliriz. :) Bana sorarsanız günde 2 fincan kahve kafidir ;) 



12 Eylül 2015 Cumartesi

Blog Açma Sebebim

Bir blog açtım ama neden kahve üzerine açtığımı soran çok insanla karşılaştım. Cevap olarak da bu postu hazırlamaya koyuldum :)

Blog işi zevk ve gönül işidir. Öncelikle yoğunlaşmak istenilen bir konuya göre blog açılır. Bende düşündüm.. Kahve içmekten aşırı zevk alıyorum. E birde onunla alakalı ne varsa öğrenmek istiyorum. Blog açmadan önce bir kaç araştırmalarımda olmuştu. Bu konuda araştırma yapıp kendimi geliştiriyorum. Bunu daha zevkli bi hale getirmek için de blog açma fikrine kapıldım. Ve açtım :)

Asıl amacım makale yazıp burada paylaşmak değil. Kahve hakkında neler bilinebilir?  Kahve ağacı, kahve çekirdeği, kahve çeşitleri, demleme yöntemleri gibi konuları  araştırarak hem kendim bilgilenmek hemde daha zevkli hale getirerek sizlerle paylaşmak amacındayım. Bunların dışında nerelerde kahve içebiliriz? Keşfettiğim ilgi çekici, kahvesiyle meşhur mekanların hikayesini araştırıp burada paylaşmakta diğer amacım. Bununla ilgili ilk postumu geçen ay yayınlamıştım. Hoopp buraya tıklayarak Mihrimah Kahve'nin hikayesini okuyabilirsiniz :)

En meraklı olduğum konu olan kahve üzerine araştırma yapmak ve bunları derleyip yazmak benim için bir eğlence haline geldi. Kendim için harcadığım zamanı güzel değerlendirebildiğimi düşünüyorum. 'Blog açmak  kolay, devam ettirmek zordur.' söylentilerini kırıp devam ettirmeyi düşünüyorum. :) Blog yazmak zevkli bir iş. Hiç bir postumu kendimi şartlandırarak yazmadım. Ki illa bir şey yazmam gerek diye düşünülmemesi gerekiyor. Bu şekilde doğru düzgün bir şeyler sunamayız. Hazırlarken büyük bir keyifle ve özenle hazırlıyorum inşallah sizde keyifle okuyorsunuzdur :)

9 Eylül 2015 Çarşamba

Kahve Ağacı

Kahve ağacı ilk olarak Habeşistan'ın Kaffa Yöresinde bulunmuştur. Dikildikten yaklaşık 3 yıl sonra meyve vermeye başlayıp 30-40 yıl boyunca aralıksız meyve vermektedir.  Her ne kadar hiç görmemiş olsam da ağaçta bulunan beyaz çiçeklerin çok güzel koktuğu bilinmektedir. (Bazı kaynaklar yasemin gibi koktuğunu belirtmişlerdir.) Ağaç 8-10 metreye kadar uzadığından dolayı kahvelerin kolay toplanabilmesi için üstten uzadıkça budanmaktadır.


Kahve ağaçlarının yetiştirilebilmesi için bol yağış ve nem gerekmektedir. Ayrıca, ani sıcaklık değişimleri, don gibi etkenler kahve ağacına büyük zarar verebilir. Bu nedenle, kahve tarımı dünyanın ancak belli bölgelerinde yapılabilmektedir. Yağmurun hemen ardından ağaç, beyaz ve güzel kokulu çiçeklerini açar. (Kahve ağacı, yılda 2 veya 3 kez çiçek açabilirmiş.)



Kahve çiçekleri çok kısa ömürlüdür. Çiçek açtıktan bir kaç saat içinde solmaya başlar. Ve solan çiçekler, kahve meyvesi haline gelir. Meyve olgunlaştıktan yaklaşık 14 gün sonra çürümeye başlar. Bu yüzden özenle kontrol edilmelidir. Kahve ağaçları; ilk başta sert ve yeşil meyve verip, olgunlaştıktan sonra açık kırmızıya dönüşmektedir. Kahve meyvesinin içinde iki adet çekirdek bulunur. Çekirdeklerin birbirine bakan tarafı düz, dış tarafı yuvarlaktır. Her  çekirdeğin içinde aynı biçimde kahve tanesi vardır. Bazı kahve ağaçlarının meyveleri ise tek çekirdek verir. Şekilleri diğerlerine oranla daha yuvarlaktır. Diğerlerinden farklı bir üretimden geçer ve daha pahalıya satılır.


En yaygın şekilde tarımı yapılan ağaç türü iki tanedir: Coffea Arabica ile Coffea Canephora (Robusta).

Coffea Arabica; Etiyopya'da keşfedilmiştir. Dağlı platolarda veya volkanik yamaçlarda  yetişir. Olgunlaşmaya bırakıldığında 18 metre uzunluğa kadar büyüyebilir. Her yağmurlu dönemin ardından çiçek açar ve meyvelerinin olgunlaşması 9 ayı bulur. Bir Arabica ağacı bir yılda yaklaşık 5 kg meyve verir ve bunlardan sadece 1 kg kahve çekirdeği elde edilir. Ürünü kaliteli olduğu için yaygın olarak yetiştirilir fakat yetiştirmesi zordur. Asit oranı diğerlerine oranla az ve aromalı olduğundan dolayı daha çok tercih edilmektedir. En çok bilinen çeşitleri: Bourbon ve Typica'dır.

Coffea Canephora (Robusta);  düzensiz olarak çiçek açar ve meyveler yaklaşık olarak 10-11 ayda olgunlaşır. Sarımsı bir kahverengine sahip olan kahve çekirdekleri yuvarlak bir yapıya sahiptir. Ve bu kahve diğerlerine oranla 2 kat daha fazla kafein içerir. Yetiştirilmesi kolay ve ucuzdur. Arabica'ya göre asit oranı biraz daha yüksek, tadı daha acımsı ve daha az lezzetlidir. Bu ağacın çekirdeklerinden oluşup en çok bilinen kahve çeşitleri: Java-Ineac, Nana, Kouliou ve Congensis'tir.

Türkiye'de kahve ağacı yetiştirilmesi için çeşitli denemeler yapılmıştır fakat çoğu başarısız olmuştur. Sadece Mersin ve Anamur'da  16 hektarlık bir alanda kahve tarımı yapılmaktadır. Eğer benim gibi meraklılar varsa evinde kahve ağacı yetiştirmeleri mümkündür. Bunun için ilgili siteler mevcut. Buraya tıklayarak hem bilgi alıp hem de satın alarak evinizde kahve yetiştirebilirsiniz.  Ben henüz yetiştirmiyorum ama düşünmüyor değilim :) Bir saksıda kahve ağacı yetiştirip, kendi çekirdeğimi kendim kavursam da taze taze kahvemi yapsam fena mı olur? :)

NOT: Post, çeşitli kaynaklardan derlenmiştir.